30 Ekim 2008 Perşembe

Ben seni beklerim


Ben seni beklerim

İnan bana
Sonsuzla beraber otururuz karşı kaldırımda
Arabalar geçer gider, güneş doğar batar
Ben, yine seni beklerim

Arada bir içim sıkılır
Kırılırım sana, bana hiç bakmamana
Gülmene, ama sadece dudaklarınla
Gelmene, ama başkalarına
Sevmene, ama herkesten fazla değil
Ben seni, bu umarsız halinle beklerim

Uzatırım ellerimi zamanlı zamansız
Kalır havada
Ne yapacağımı bilemem, kaybetme korkusuyla
Bir laf atarım ortaya ve gülerim kahkahalarla
Yalandan da olsa
Ben seni, çaresiz kapılarda beklerim

Ruhum titrer, üşürüm mavi akşamlarda
Çok üşürüm
Sarılmak isterim, doygun sevdana
Sığınmak isterim, kalbinin az köşesine de olsa
Yetinmek isterim, yetmeyeceğini bile bile
Ben seni, bencilce beklerim

Yıldızsız gökyüzünde ay oluveririm
Pencereden izlerim, acırım kendime
Ben senden, ben herkesten uzağımdır artık
Olsun Zaten,
Ben seni, uzakta beklerim

Beyaz bir karanfile bürünür bazen sevgin
Her kıvrımı bir yürek atışı
Vurgun güzelliğinden sonra
Bırak koparmayı, dokunamam bile
Dokununca kan damlar,
Kıyamam
Ben seni, koklamadan beklerim

Ben seni beklerim

Kaç zaman sonra,
Hangi sonsuzluk uçurumunda
Bilemem ama
Ben yine seni,
Ben hep seni,

Beklerim

Pelin Gündoğan

20 Ekim 2008 Pazartesi

Kedi kadar olamadım



Sabah uyandığımda

Perdemi açıp, bahçemde yeni açan çiçekleri görünce

Sen geldin aklıma.

Ve kızılcık tadında gülüşün.



Seni özlemek vardı ya şimdi,

Yanımda uyurken seni seyretmeyi

İçime çeker gibi sana sarılmayı

Saçlarını okşayıp, kısık gözlerinin ardındaki düşlere kaçmayı.

Elimin arasında dolaşan parmaklarını öpmeyi özlemek vardı şimdi.



Rıhtımda seni beklemeyi

Evimin bir köşesinde senle ve kokunla buluşmayı

Yüzümün yanına yüzünü koymayı özlemek vardı.

Sesinle uyanmayı, sesinle uyumayı

Teninde tenime can katmayı.

Seni özlemek vardı ya şimdi.



Ama hiçbirini özlemedim.

Hiçbirini.

Seni hiç unutmam demiştim.

Sözümü tutamadım.

Bir kedi kadar olamadım.


ALINTI

13 Ekim 2008 Pazartesi

Sen Gitmeyi Bilirsin Ben Sevmeyi



Sen Gitmeyi Bilirsin Ben Sevmeyi


Görmediğimden değil,
Yanımda olsan yine özlerdim...
Ve bil ki! bu kadar sevmem senden değil,
Gitsen benden,
Ben gidişini bile severim.
Aramızda hep aynı fark,

Sen gitmeyi bilirsin...!
Ben sevmeyi...!

Kimseye soramıyorum seni.
Kirlenme diye hiç öpmedim ya!
Belki başkasını seversin diye,
Hiç söylemedim sana sevdiğimi.
Bilmiyorsun, boğazımda düğümsün.
Yutkunsam gideceksin,
Yutkunmasam, ölürüm.

En mutlu anlarımda bir dert içimde,
Gülsem kahkaham sırıtır tebessümlerin içinde,
Anlatsam derdimi anlatamam ki...!
Herkesin güldüğünü bilmek kolay ama,
Kimsenin ıslanmadı ki gözleri benim kadar.

Akşamın matem rengine büründüğü sattelerde,
Gökyüzündeki kandiller tek tek yanmaya başladığında,
İçimde sessiz bir çığlık,
Özlemeyi özledim, özlemeye değer ne kaldıysa...
Boşluğunu dolduramaz demiştim giderken,
Gelme...!

Sana bol gelecek artık bu aşk.
Düşün ki esmeye hakkı olmayan bir bahar meltemiydi bizimki.
Yüreğimize sadece eli değdi,
Değdi ve geçti...
Sen benim kalbimi parçalardında,
Yinede ben toplardım yerlerden kalbimin kırıklarını.
Sırf ayaklarına batmasın die...!

Bir sönüşe sığmadım sönmedim.
Bir gidişe sığmadım gitmedim.
Öyle korkunçtu ki sesi sessizliğin,
Bir haykırışa sığmadım.
Sustum...!
Gelmeni bekledim, gönlümün boş koridorlarında
Gelmedin...!

Sen gitmeyi bilirsin...!
Ben sevmeyi...!

Umutlarımın boynu bükük şimdi.
Gelme...
Alıştım yokluğuna.
Gittin...
Ben ardından sadece baktım.
Oysa söyleyecek o kadar şeyim vardı ki!
Gidersen iyiye dair ne varsa içimde,
Yitireceğim hepsini.
Gidersen sönecek içimdeki ateş,
Ve bir daha hiç kimse yakamayacak.
Gidersen karanlığa mahkum edeceksin günlerimi,
O karanlıkta yolumu kaybedeceğim.

Diyecektim sana,
Konuşamadım.
Yüreğim ıslaktır benim, kuytularda ağlamaktan.
Ve hafif uçuktur rengi,
Kurusun diye kaç kez, güneşe asılmaktan her kıtada.

Gün penceremde gecenin siyahını eritirken,
Ben uyumamış gözlerimle sensizliğimi biriktiriyorum.
Kaç sitem,
Kaç boşvermişlik indiriyorum yüreğime.
Öyle çok konuşacaktım ki...!
Anla o kadar sustum işte...
Geldiğin gün ancak o zaman anlayacaksın,
Beklendiğini,
Ve ancak o zaman anlayacaksın geciktiğini...!

Uzağında kaldım herşeyin,
Senin sevginin uzağında.
Direnemedim sensizliğe,
Kahırla isyanla geçti her günüm.
Alıkoydu herşeyimi sensizlik nöbetleri.
Bakma öyle birşey olmamış gibi,
Sen gittin Ben bittim...!

Sen gitmeyi bilirsin...!
Ben sevmeyi...!

CEYHUN YILMAZ

Giden Bir Ömre Gazel


Giden Bir Ömre Gazel

Zamanlar iyi kötü yaşanır gider
Sanma bu yol sonsuza uzanır gider

Anahtar açmaz olur bir gün kilidi
Ne kalmışsa içinde paslanır gider

Kişi çıktığı yerden düşer ansızın
Bir salıncak boşlukta sallanır gider

Bir gün anlar her şeyin boş olduğunu
İnsan insanlığından utanır gider

Çöker omuzlarına birden gökyüzü
Ne bulmuşsa hepsinden usanır gider

Dönülmez bir yerinde yaşantısının
Her insan bir rüyadan uyanır gider

Bir gün gelir ümitler solar çaresiz
Sevenler sevilenler aldanır gider

Anlarız her gerçeği son dakikada
Bir hançer bağrımıza saplanır gider


Ümit Yaşar Oğuzcan

11 Ekim 2008 Cumartesi

SEN DE Mİ UNUTTUN BENİ BEY




SEN DE Mİ UNUTTUN BENİ BEY


Son günlerde, bir surat, bir surat ki gelinde,

Çayımı bile yarım dolduruyor bey.

Allah'tan kulaklarım ağır işitiyor da

Duymuyorum ne söylediğini

Ama yine de hissediyorum bey;

Beni bu evde galiba istemiyor artık

Hey gidi günler heeey.

Oğlunu bilirsin, vur kafasına al lokmayı

İki ara bir derede ne yapsın ana bu atsa atılmaz, satsa satılmaz.

Bana artık gizli gizli sarılıyor bey...

Dün akşam uyurken öptü beni biliyor musun?

Nasıl ağırıma gitti nasıl

Artık akide şekeri de getirmiyor.

Hani dişlerim yok ya, güya yerken garip sesler çıkarıyormuşum da

Çocuklar iğreniyormuş benden.

Yok,vallahi yalan bey, hiç yapar mıyım ben öyle şey?

Gelin çocuklara masal anlatmamı da yasakladı

Üstelik seninle konuşuyormuşum diye duvardaki resmini biryere sakladı

Olsun,

koynumdaki resminden haberi bile yok!

Yine de beddua edemem bey,

Oğlumun karısı, torunlarımın anası o.

Geçenlerde üst komşular geldi,

Ne konuştuklarını duymayayım diye kapıyı üstüme kilitledi.

Duymadım, duymadım, lakin hissettim.

Düşkünler evine yatıracaklarmış önümüzdeki ay beni

Ne yalan söyleyeyim epey ağırıma gitti, epey,

Ha, sen ne diyorsun bey?

Hani bir görünsen oğluna, ne de olsa babasısın,

Seni dinler.

Bu odada oturur, vallahi hiç dışarı çıkmam.

Akide şekeri de istemem.

Masal da anlatmam artık çocuklara

Ne olur ayırmasınlar beni bu evden

Yaşayamam nefes bile alamam

Sana ait anılardan uzak ne yaparım ben, ne yaparım?

Şu camın pervazında hayalin durur, çekmecelerde el izin.

Bastonun hala duvarda asılı.

İstemiyorlar beni artık, istemiyorlar hasılı.

Hey gidi günler hey

Hani diyorum bir çağırsan

Yoksa, yoksa sendemi unuttun beni bey

Sendemi unuttun beni bey?


Alıntı

8 Ekim 2008 Çarşamba

-----66.Sone-----



66. Sone
.
Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
Degmez bu yangin yeri, avuç açmaya degmez.
Degil mi ki çignenmis inancin en seçkini,
Degil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
Degil mi ki ayaklar altinda insan onuru,
O kizoglan kiz erdem daglara kaldirilmis,
Ezilmis, hor görülmüs el emegi, göz nuru,
Ödlekler geçmis basa, derken mertlik bozulmus,
Degil mi ki korkudan dili bagli sanatin,
Degil mi ki çilginlik sahip çikmis düzene,
Dogruya dogru derken egriye çikmis adin,
Degil mi ki kötüler kadi olmus Yemen' e
Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,
Seni yalniz komak var ya, o koyuyor adama.

Çeviren: Can Yücel
.
William Shakespeare

3 Ekim 2008 Cuma

Gidersen Yıkılır Bu Kent



Gidersen Yıkılır Bu Kent

Gidersen yıkılır bu kent, kuşlarda gider
Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında
Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki
Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar
Biz mi yanlızdık, durmadan yağmur yağardı
Üşür müydük nar çiçekleri ürpeririken

Gidersen kim sular fesleğenleri
Kuşlar nereye sığınır akşam olunca

Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu
Sustuğun yerde birşeyler kırılıyor
Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun
Adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına
Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor
Birde seni ekliyorum susuşlarıma

Selamsız saygısız yürüyelim sokakları
Belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar
Geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar
Adını bilmediğimiz doslar kalır yalnız
Yüreğimize alırız onları, ısıtırız
Gardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşam

Gidersen kar yağar avuçlarıma
Bir ceylan sessizliği olur burada aşklar

Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında
Durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler
Ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde
Menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri
Bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak
Yangınları anımsatıyor genç ölülere artık

Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman
Sis ve intihar çöküyor bütün birhanelere
Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun
İsyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim
Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın
Devriyeler basıyor karartılmış evleri yine

Gidersen yıkılır bu kent kuşlarda ölür
Bir tufan olurum sustuğun her yerde


Ahmet Telli

2 Ekim 2008 Perşembe

Ben Gittikten Sonra




Ben Gittikten Sonra


Merak ediyorum, ben gittikten sonra ne degisti hayatinda

Istedigin gibi mi gecti zaman,

Hic sanmam

Belki, birkac kisinin gonlu oldu ama..

Ya sen, sen neler hissettin

O, cehennem gibi ayriligi, kac gunde hazmettin

Acilarin hafifledi belki o gunlerden sonra ama

Eskisi kadar da gulemedin degil mi

Bir sure sahte kahkahalar dolasti sahte yuzunde

Soyle, kaybettigin kadar degerli olan ne kazandin

Ne degisti ki benden sonra

Ben gittikten sonra, iki uc yil daha yaslandin, hepsi bu

Benim senden sonra fazla hikayem olmadi

Tamamiyla unutamadim seni

Hem bilirsin, nostaljik tarafim da vardir

Mevcut sevdalar guldurmedigi zaman yuzumu

Hic cekinmeden anilara siginiyorum

Resimler, mektuplar, belgelenmis huzunler iste

Hem ben o zamanki acilari, simdiki sevismelerden daha anlamli buluyorum

Bildigin gibi asiligim devam etmekte

Ve bu duzene israrla uymuyorum

Eskisi kadar kizmiyorum sana,

Oysa sen, binbir zorlukla hayata gecirdigimiz bu sevdayi sirtindan bicakladin

Benden once hayallerim kanadi

Ve, o gunden sonra yuzumde hic silinmeyecek bir sitem kaldi

Ayrildiktan sonra da aleyhime calistin hep

Baska yuzlerle sohbet ederken,

Kim bilir kac kez seninle birlikte yakalandim

O kadar alismisti ki gozlerim yuzune

Kim bilir kac kisiye adinla seslendim

Kim bilir kac kalp kirdim senin yuzunden

Biliyor musun

Yazmaya basladim senden sonra

Senin bundan bile haberin yok

Boylesi daha guzel

Bilme neler yaptigimi, nerde yasadigimi

Bilme

Sana kizgin degilim artik

Tum gunahlarinin cezasini cekeceksin

Ne yalannlarina, ne de umitli gunlerimin uzerine doktugun ihanet kirintilarina

Inan, aldirmiyorum, onemsemiyorum, o kapidan ciktigim gunden beri

Ah bir de seni iyi hatirlayabilseydim

Cirkinliklerin icine o doyumsuz hatiralari da ekleyip oyle bitti

Cocukluk fotografindaki guzel yuzunun disinda

Beni etkileyen bir kalintin yok artik

Seni hic ozlemedim

Ve seni hicbir zaman affetmeyecegim

O gunden sonra aglamadim bir daha

Aslinda diger taraftan sana cok sey borcluyum

Yaptigin her kahpelik kilavuzum oldu

Daha dikkatli davranmaya basladim

Daha saglam adim attim

Guluslere kanmadim

Sana sundugum sayisiz sansi kimseye tanimadim ve tanimayacagim da

Yalan sezdigim yerde nokta koydum her seruvene

Bagislamadim, seni defalarca bagisladigim gibi

Hani derler ya, dunya kucuk

Oldu da biryerde karsilastik,

Ne yapacaksin,

Piskinlik edip yine suratima bakabilecek misin

Yoksa, yere mi carpacak bakislarin

Ellerinle mi kapatacaksin yuzunu, merak ediyorum

Yada, kendini inanmadigin halde temize mi cikaracaksin

Bu satirlara rastladiginda yada biryerlerde duydugunda

Bir gun baba olacaksin

Insallah oglun olur

Bir kizin olursa eger,

En cok bu satirlari yazan uzulecek,

Buyuk ihtimal yine arka teker, on tekeri takip edecek.



alıntı..

1 Ekim 2008 Çarşamba

Dost


Dost

Bir gece habersiz bize gel
Merdivenler gıcırdamasın
Öyle yorgunum ki hiç sorma
Sen halimden anlarsın
Sabahlara kadar oturup konuşalım
Kimse duymasın
Mavi bir gökyüzümüz olsun kanatlarımız
Dokunarak uçalım.

insanlardan buz gibi soğudum,
işte yalnız sen varsın
Öyle halsizim ki hiç sorma
Anlarsın.


Cahit Külebi

Ne Kaybederdin



Ne Kaybederdin

Bir günah işledim bin af diledim
Üstünde durmasan ne kaybederdin?
Hemen her fırsatta bir tokat gibi
Yüzüme vurmasan ne kaybederdin?

Neyin eksilirdi beni affetsen?
Ne vardı kalbimi tekrar fethetsen!
Ne olur biraz da bizden bahsetsen
Hep onu sormasan ne kaybederdin?

Evli olmasak da keyfe kederdi
Gönül nikahımız bize yeterdi
Şeytana uyup da bu kadar derdi
Başına sarmasan ne kaybederdin?

Yakamı tutmasan yargılar gibi
Ahiret gününde sorgular gibi
Her yerde hatamı sergiler gibi
Önüme sermesen ne kaybederdin?

Üstüme gelmesen sıkana kadar
Üzmesen canımdan bıkana kadar
Dağ gibi sabrımı yıkana kadar
Dilini yormasan ne kaybederdin?

Kanattın yaramı günbegün deşip
Paramparça oldun gözümden düşüp
Çılgın seller gibi haddini aşıp
Üstüme varmasan ne kaybederdin?

Hiç şansın kalmadı dönsen de geri
Yitirdin verdiğim bütün değeri
Aşkına emanet ettiğim yeri
Bu kadar kırmasan ne kaybederdin?


Cemal Safi

Sen Düştün Hatırıma


Sen Düştün Hatırıma

Once gozlerinden operim
Hasretle sarilirim gulumsemelerine
Sogukmus sizin oralar
Kar kis kiyametmis

Buralari hic sorma sevdigim
burda havalar bildigin gibi degil
usuten bir mavilik
yoklugu haykiran bir bulutsuzluk
yok bir insan gulusu
yok ah o sevdanin sicak sarmalayisi

o uzak ufuklara bakip
en cok senin yoklugunu hatirliyorum
yoklugun derinsizliginde
ben derinlige kulac atiyorum
yolsuzlugun zalimligi savruluyor ustume

burdaki havalar esmiyor memleketim gibi
koynundaki gibi sicak degil
isitan degil
yok burda gulumsemeden bir eser
usuyorum col sicaginda
her urpertide sen dusuyorsun serime
dokuluyor dilimden sozcukler
cok cok siir birikti sana

ruhumun el tutani
sana yaziyorum sikayetlerimi
sana anlatiyorum kendimi beni anlayanim
burda havalar zalim
burda sensizlik esiyor en cok
cok usuyorum cok

koynundaki sicakligi ne ozledim bir bilsen
bir bilsen nasil sizliyor yuregimde yoklugun

hasretin akiyor artik kagida
sozlerime son veriyorum avuclari ciceklim
gulumsemelerinden opuyorum en cok
hoscakal bebegim
kendine iyi bak
en cokta o bahar kokulu guzel bakisina

not. Kagida yapisan islaklik
sevincin iki sevdali damlasidir
sen dustun hatirima
gulumsuyor gozyaslarim

Gassan Satar